Pogo-Sticking Nedir?
Şöyle düşünün: Bir arama yapıyorsunuz ve karşınıza bir sonuç çıkıyor. Heyecanla bu sonucu tıklıyorsunuz ama içeriğin beklediğiniz gibi olmadığını fark edip anında geri dönüyorsunuz.
Daha sonra bir başka sonuca tıklıyorsunuz ve bu döngü devam ediyor. İşte bu davranış, dijital dünya dilinde “pogo-sticking” olarak adlandırılıyor.
Pogo-sticking, bir kullanıcının arama motoru sonuçlarında (SERP) listelenen bir sayfaya tıkladıktan kısa bir süre sonra arama sayfasına geri dönmesi ve bu davranışı tekrar etmesi durumudur.
Bu, genellikle aranan bilginin sunulan sayfada yer almamasından kaynaklanır. Ama bundan daha fazlası var; çünkü bu davranış, bir sayfanın arama motorları tarafından nasıl algılandığını da etkileyebilir.
Pogo-Sticking vs Hemen Çıkma
Bir de “hemen çıkma oranı” (bounce rate) diye bir kavram vardır ki, bu genellikle pogo-sticking ile karışıtılır. Ama aslında birbirlerinden farklıdır.
Hemen çıkma oranı, bir kullanıcının bir web sayfasına girdikten sonra hiçbir etkileşimde bulunmadan sayfayı terk etmesi anlamına gelir.
Ancak pogo-sticking’de, kullanıcının SERP’ye geri dönmesi söz konusudur. Yani pogo-sticking davranışı, arama niyeti ile bir web sayfasının içeriği arasındaki uyumsuzluğun bir göstergesi olabilir.
Bunu şöyle hayal edin: Birisi kapınızı çalıp size bir soru soruyor ve siz cevap veremiyorsunuz. Doğru kapıyı bulmak için o kişi bir sonrakine gidiyor. Sizin kapınız burada arama sonucu sayfasına dönüşür.
Neden Pogo-Stick Yapılır?
Kullanıcılar neden bu davranışı sergiler? Düşünelim:
- Başlık ve Meta Açıklama Yanıltıcı Olabilir: Bir içerik, başlık ve meta açıklamada vaadettiği şeyi gerçekte sunmuyorsa, kullanıcının hayal kırıklığına uğraması olasıdır.
- Sayfa Yüklenme Hızı Düşüktür: Yavaş yüklenen sayfalar, kullanıcının hemen geri dönmesine neden olabilir. Kimse uzun süre beklemek istemez, öyle değil mi?
- Reklamlarla Dolu ve Kullanışısız Tasarım: Fazla pop-up veya karmaşık bir arayüz, kullanıcıyı anında uzaklaştırabilir.
- Yanlış İçerikşçik veya Bilgi Eksikliği: Kullanıcı aradığı bilgiyi bulamayınca başka bir sonuca yönelir.
Nasıl Engelleriz?
Bu davranışı azaltmanın yolları yok mu? Elbette var! Şimdi düşünün, sitenizi bir misafirinize gösteriyorsunuz. O misafirin sayfanızdan memnun ayrılması için neler yapardınız?
- Başlıklar ve Meta Açıklamalar Net Olmalı: Kısa ama çarpıcı başlıklar, içeriğin özünü yansıtan açıklamalar kullanın. Kullanıcıları kandırmayın, çünkü geri dönerler.
- Hızlı Yüklenme Süreleri: Web sitenizin yüklenme hızını optimize edin. Bunu yaparken görsel boyutlarını düşürmek, çok sayıda çağrıyı azaltmak gibi teknik iyileştirmeler öneririrm.
- Değerli ve Kapsamlı İçerik: Kullanıcının arama niyetine uygun, gerçekten bilgi sunan, özgün ve derinlemesine içerikler oluşturun.
- Mobil Uyumluluk: Artık herkes mobil cihazlarla internete giriyor. Sitelerinizin mobil dostu olması, pogo-sticking oranını azaltabilirsin.
Arama Niyeti Her Şeyden Önemli
Aslında her şey arama niyetiyle başlıyor. Kullanıcılar, belirli bir amaca hizmet eden bir bilgi ya da çözüm arıyorlar. Arama niyetini doğru çözümlemek, pogo-sticking sorununu çözmede kritik bir adım. B
İlgi mi arıyor, bir ürün mü almak istiyor, yoksa sadece bir şeyleri karşılaştırmak mı istiyor? Bu sorulara vereceğiniz cevaplar, İçerik stratejinizi şekillendirecektir.
Sonuç
Pogo-sticking, her ne kadar kullanıcı davranışından kaynaklanan bir sorun gibi görünse de, asıl sorumluluk çoğu zaman web sitesi sahiplerine düşer.
Arama niyetini anlamak ve ona uygun içerik sunmak, bu sorunu minimize etmenin en etkili yollarındandır.
Siz de sitenizi bir kez daha gözden geçirin ve şu soruyu sorun: “Kullanıcılarımın aradığını gerçekten sunabiliyor muyum?”