Hiç yeni bir yazı yayımlandıktan sonra, acaba arama motorları bu yazıyı fark etti mi diye düşünülmüş müdür? Ya da yazının keşfedilmesi için günlerce mi beklenmiştir? İşte tam bu noktada devreye “ping servisleri” girer.
Karmaşık gibi dursa da aslında oldukça sade bir mantığı vardır.
Ve işin güzel yanı, WordPress kullanıcıları için bu iş otomatikleştirilebilir. Ama nasıl?
Gel birlikte adım adım bu sistemin nasıl çalıştığını, neden önemli olduğunu ve hangi servislerin kullanılabileceğini keşfedelim.
http://rpc.pingomatic.com/
http://blogsearch.google.com/ping/RPC2
http://ping.feedburner.com
http://ping.blo.gs/
http://rpc.twingly.com
http://ping.bitacoras.com
http://blog.goo.ne.jp/XMLRPC
http://www.blogdigger.com/RPC2
http://www.blogpeople.net/servlet/weblogUpdates
http://ping.weblogalot.com/rpc.phpBu liste zamanla değişebilir. O yüzden belli aralıklarla güncellenmesi tavsiye edilir.
Ayrıca çok fazla ping servisi kullanmak, faydadan çok zarar da getirebilir.
Doğru denge önemlidir.
WordPress Ping Servisleri Nedir?
Ping servisleri, yeni bir içerik yayımlandığında arama motorlarına ve içerik indeksleyicilere bu gelişmenin bildirildiği sistemlerdir.
Bir nevi, “Ben burada yeni bir şey yayımladım, bir zahmet gel bak!” demenin dijital hali olarak düşünülebilir.
Bir içerik platformu olarak WordPress, her yeni yazı yayımlandığında bu servisleri tetikler.
Bu da arama motorlarının içeriği daha hızlı fark etmesine yardımcı olur.
Nedir Bu Ping Servisleri?
Ping, aslında teknik anlamda bir sinyaldir. Bu sinyal, yazının yayımlandığını haber verir. Bu sayede:
- Arama motorları,
- Blog dizinleri,
- Feed servisleri
…yeni içeriği çok daha hızlı taramaya başlar.
Eğer ping gönderilmezse? Yeni içeriklerin fark edilmesi daha geç olur.
Yani aslında içerik üretmek kadar, onu doğru yerlere haber vermek de önemlidir.
WordPress Ping Servisleri Nasıl Eklenir?
Bu işlem karmaşık zannedilebilir ama aslında çok basittir.
- WordPress paneline giriş yapılmalı.
- Ayarlar > Yazma bölümüne gidilmeli.
- Sayfanın en altındaki “Güncelleme Servisleri” kutucuğu bulunmalı.
- Buraya aktif ping servisleri listesi yapıştırılmalı.
- Değişiklikler kaydedilmeli.
İşte bu kadar. Bir sonraki içerik yayımlandığında, bu servisler otomatik olarak bilgilendirilecek.
Ama dikkat edilmeli… Çünkü aynı yazıyı sık sık güncellemek ya da aşırı ping göndermek spam olarak algılanabilir.
Yazılarımı Kendim Pingleyebilir miyim?
Bu sorunun cevabı: Evet.
Ancak manuel olarak yapılan bu işlem zaman alıcı olabilir.
Bunun yerine online ping servisleri kullanılabilir. Örneğin:
- Pingler.com
- Ping-O-Matic
- FeedShark
Bu sitelere URL girilerek manuel ping işlemi yapılabilir.
Yine de… WordPress zaten bunu otomatik yaptığı için, manuel işlemlere sadece özel durumlarda ihtiyaç duyulur.
Peki Bu Konuyu Bilmek Ne İşe Yarar?
Çünkü bazen, yazının ne kadar kaliteli olduğu değil, ne kadar hızlı fark edildiği önemlidir.
Bir içerik Google tarafından 10 dakika içinde fark edilirse, daha geniş kitlelere ulaşma şansı da artar.
İşte ping servisleri, bu fark edilme sürecini hızlandırmak için kullanılır.
Yani görünürlük ve erişim açısından oldukça kritik bir araçtır.
Levent Demirbaş’ı sosyal medya üzerinden takip etmek istersen:
Yeni içeriklerde görüşmek üzere. İçerik üreticilerinin dijital dünyada bir adım önde olması için, her detaya hâkim olması gerekir.
Ve bu yazı da, o adımlardan biri olarak düşünülmeli.
